TBMM’de ’15 Temmuz’ anma töreni
15 Temmuz darbe girişiminde bombalanan TBMM’de, anma töreni düzenlendi.
15 Temmuz darbe girişiminin 8’nci yıl dönümü nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, (TBMM) ’15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Töreni’ gerçekleştirildi. Törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve siyasi partilerin temsilcilerinin yanı sıra şehit yakınları ve gaziler katıldı. Kurtulmuş ve beraberindeki katılımcılar ilk olarak Meclis’te bombalanan alana inşa edilen 15 Temmuz Anıtı’na karanfil bıraktı. Ardından Kurtulmuş ve beraberindeki katılımcılar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hazırlanan, ‘Milletin Zaferi – Elimin Emeği Gözümüzün Nuru Sergisini’ gezdi ve Meclis içerisinde bombalanan alana karanfil bıraktı.
Ardından Şeref Holü Salonu’nda, ’15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Töreni’ programına geçildi. Tören; saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın ve katılımcıların dua etmesinin ardından AK Parti İstanbul Milletvekili Yücel Arzen, AK Parti Trabzon Milletvekili Mustafa Şen, AK Parti Erzurum Milletvekili Fatma Öncü, CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, Saadet Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici ve İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, müzik dinletisinde bulundu. Tören de ilk konuşmayı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz gerçekleştirdi. Yılmaz, 15 Temmuz darbe girişiminde hayatını kaybeden vatandaşları anarak, “İstiklalimiz ve istikbalimiz uğrunda en değerli varlıklarını, canlarını feda eden tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, yakınlarına sabrı cemil, gazilerimize sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyorum. Geçtiğimiz dönemlerde milletvekilli olarak çatısı altında bulunmaktan iftihar ettiğim bu meclis, milli mücadelenin ardından ikinci kez 15 Temmuz gecesi gazilikle şereflenmiştir. Bundan bir asır evvel vatan topraklarının 4 bir köşesinde yaşayan işgal teşebbüsleri neyse 15 Temmuz gecesinde yapılmak istenen de odur. Top seslerinin Polatlı’dan duyulduğu zor dönemlerde milletin emanetine sahip çıkan yüce Meclis’imiz, 15 Temmuz gecesi de üzerine bombalar yağarken aynı azmi, cesareti ve kararlılığı sergilemiştir. 15 Temmuz gecesi Meclisi’mizi terk etmeyerek, milli iradeyi burada müdaafa eden o dönemki TBMM Başkanımız Sayın İsmail Kahraman’a, parti gruplarına ve tüm milletvekillerine şükranlarımızı arz ediyorum” ifadelerini kullandı.
’15 TEMMUZ YENİDEN DOĞUŞUN SİMGESİDİR’
Yılmaz, darbecilerin TBMM ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni hedef almasının tesadüf olmadığını kaydederek, “Bu sembol mekanlar, esas itibariyle milletimizi ve milli iradeyi temsil etmektedir. Darbecilerin asıl derdinin milletimizle, milli iradeyle olduğunu bu saldırılar en açık bir şekilde ortaya koymuştur. Rabbim, aziz milletimizin iradesine gerektiğinde canı pahasına sahip çıkmaya hazır kardeşlerimizin eksikliğini bu ülkeye asla yaşatmasın. 15 Temmuz sadece bir direnişin değil aynı zamanda bir yeniden doğuşun simgesidir. Milletimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla meydanlara akın etmiş ve o gece darbecilere karşı adeta bir kale gibi durmuştur. 15 Temmuz gecesi milletimiz sadece bir darbe girişimini değil aynı zamanda demokrasimize ve bağımsızlığımıza vurulmak istenen zincirleri kırmıştır. Milli iradeye, hukuk devletine ve vatanımıza sadakatle bağlı kahraman güvenlik güçlerimizle birlikte üniforma giymiş hainlere dünyayı dar etmiştir. Vatan aşkıyla dolu yürekler tankların, bombaların ve silahların önünde dimdik durmuş özgürlüğümüzü ve demokrasimizi canları pahasına savunmuştur. Bu cesaret ve fedakarlık milletimizin vatanına, hürriyetine ve demokrasiye bağlılığının en somut göstergesidir” diye konuştu.
‘TERÖR ÖRGÜTLERİYLE KARARLILIKLA MÜCADELE EDECEĞİZ’
27 gün süren demokrasi nöbetlerine atıfta bulunan Yılmaz, “O günkü kimi ülke yönetimleri ve küresel medya yeterince takdir etmese de demokrasi tarihine geçen bu şanlı direniş ve yeniden doğuş, benzer teşebbüslere karşı dünya milletlerine de ilham kaynağı olmuştur. Bizler bugün 15 Temmuz’un kahramanlarını anarken, onların bize bıraktığı mirasa sahip çıkma ahdimizi bir kez daha yineliyoruz. Bu topraklarda milletin iradesi dışında hiçbir güç tanımıyoruz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türkiye’yi terör örgütleri eliyle dize getirmeye çalışanlara karşı özgürlüğümüzden, milli politikalarımızdan asla taviz vermeyeceğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum. Aklını başkalarına kiraya vermeyen, özgür düşünen bireylerin oluşturduğu bir toplumsal ortam ve hukuk devletine sadakatle bağlı kamu görevlileri, FETÖ ve benzeri yapılanmalara karşı en güçlü dayanağımızdır. FETÖ, PKK, DEAŞ ve diğer terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadele her anlamda kararlılıkla devam edecektir. Milletin vergileriyle alınan silahların millete çevrildiği, devletin yapısı içinde ihanet çetelerinin örgütlendiğini unutmadık, unutturmayacağız. Genç nesillere aktaracağımız şuurla demokrasi nöbetini tutmayı sürdüreceğiz. Milli birlik ve beraberlik içinde daha yüksek kalkınma ve demokrasi standartları yolunda 86 milyon, Türkiye Yüzyılını inşa etmeye devam edeceğiz” dedi.
‘İSİMSİZ KAHRAMANLARIN ORTAYA KOYDUĞU DİRENİŞİ UNUTMAYACAĞIZ’
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açıklamalarının ardından konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 15 Temmuz gecesinde yaşananların unutulmayacağını vurgulayarak, “15 Temmuz’u her andığımızda 3 tane temel meseleyi de aslında hatıramızda canlı tutuyoruz. Bunlardan birisi Anadolu topraklarının bu ülkenin tarihi boyunca görmüş olduğu en büyük ihanetlerden birisine o gece şahit olduk. İhanetin sahiplerinin hiçbir zaman yok olmayacağını, hiçbir zaman ortadan kalkmayacağını farklı farklı hatlarda farklı farklı görüntülerde bu aziz milletin karşısına çıkabileceğini de hiç unutmuyoruz. Onun için o gece yaşadığımız acıları bir hatıra olarak anlatır gibi değil, bu acılar bir daha yaşanmasın diye; o gece yaşadığımız ihaneti sadece 3-5 kişinin gerçekleştirdiği bir ihanet olarak değil, bir terör örgütünün gerçekleştirdiği bir ihanet olarak değil, belki ileride de yaşayabileceğimiz nice ihanetlerin net bir göstergesi olduğu için unutmayacağız, unutturmayacağız. Meselenin ikinci yönü ise o gece ortaya konulan, büyük bir kısmının isimlerini bile bilmediğimiz, nerede olduklarının bile farkında olmadığımız isimsiz kahramanların ortaya koyduğu o destansı direnişi de hiçbir zaman unutmayacağız ve unutturmayacağız. 15 Temmuz’da hatırlamamız ve sonraki nesillere aktarmamız gereken en önemli ödevlerimizden birisi de, milli egemenliğe olan bağlılığımız, milli iradeye olan saygımızdır. Bu bağlılığı ve saygıyı sonraki nesillere de büyük bir milli birikim olarak aktarmak vazifemizdir” değerlendirmesinde bulundu.
’15 TEMMUZ GECESİ BİRLİK VE BERABERLİĞİN HER ŞEYİN ÖNÜNDE OLDUĞU ORTAYA KONMUŞTUR’
Kurtulmuş, Türkiye’nin yeri geldiğinde birlik ve beraberlik içerisinde hareket edeceğini belirterek, “15 Temmuz gecesi hainlerin önemli bir kısmının hala pusuda beklediği o dönemde, o saatler içerisinde hayatını ortaya koyarak TBMM’nin açık kalmasını sağlayan başta İsmail Kahraman beyefendi olmak üzere bütün değerli milletvekili arkadaşlarımıza ben de yürekten teşekkür ediyorum. Yine, işin ne tarafa seyredeceği belli olmadığı halde Sayın Cumhurbaşkanımızın, ‘Çıkın meydanlara, çıkın şehirlerin sokaklarına’ daveti üzerine meydanları dolduran on binlerce, yüz binlerce vatandaşımıza şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Siyasi görüşü ne olursa olsun fikriyatı ve hayat tarzı ne olursa olsun birlik ve beraberliğin her şeyin önünde olduğunu bu millet 15 Temmuz gecesi, büyük bir bedel ödeyerek ortaya koymuştur. O gece ortaya koyduğumuz en önemli kazanımlardan birisi de demokrasiye sahip çıkma şuurudur. Dünyanın birçok yerinde, Allah muhafaza böyle bir şeyle karşılaşılsa insanların büyük bir çoğunluğunun burunlarını odalarının dışına çıkaramayacağı bir ortamda bu milletin sokağa çıkmasının ve darbecilere karşı çıplak yumruklarıyla direnebilmesinin ardından yatan en önemli hususiyetlerden birisi, demokrasiye olan bağlılığımız, demokrasiye olan tutkumuzdur” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin kırılma, bölünme ve parçalanma anında milletin vatanı savunarak meydanları doldurduğunu kaydeden Kurtulmuş, “İstiklal Savaşımızın her tarafında, Trablusgarp’ta, Allahuekber Dağlarında bu milleti coşturan en önemli hususiyetin şehadet bilinci olduğunu biliyoruz. İşte o gece kitaplarda okuduğumuz, büyüklerimizden duyduğumuz, ecdattan bize miras kalan o anlatıları bizzat sokaklarda gördük, hep beraber şahit olduk. Evinin kapısını çekerken aile fertleriyle vedalaşan, ‘Ölürsem şehit, kalırsam gaziyim’ diyerek yollara çıktı ve darbecileri durdurabilme cesareti ortaya koydu. İşte 15 Temmuz gecesinde milletimizin bu büyük hassasiyetlerini bir kere daha kazandığımızı, sahip olduğumuzu gördük ve bu mücadeleyi millet olarak verdik” dedi.