Prof. Dr. Naci Görür: Türkiye’de Depreme Dayanıklı Şehirler İnşa Edilmeli
Deprem bilimcisi Prof. Dr. Naci Görür, canlı yayında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Depreme dayanıklı şehirler inşa edilmesi gerektiğini sık sık vurgulayan Naci Görür, Türkiye’nin deprem gerçeğini ortaya çıkardı. Görür, “Milyonlarca yıldır bu topraklarda depremler oluyor ve olacak. Eğer bu topraklarda kalacaksak bu kadar insanımızı bir gecede yok edemeyiz.” dedi.
NACİ GÖRÜR GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ’NE KAYIT OLDU
Prof. Dr. Naci Görür, Halktv’de İsmail Küçükkaya’nın programına katıldı. Güneydoğu Anadolu bölgesiyle ilgili uyarıda bulunan Görür, Doğu Anadolu Fayı ve Bitlis-Zagros bindirme kuşağının bulunduğunu söyledi. Görür, Doğu Anadolu Fayı’nın Arap Plakası ile Avrasya Plakası arasında sıkıştığını belirtti. Görür, “Bingöl Karlıova, Kahramanmaraş’tan Hatay’a giden hat. Orayı yaratan aslında budur… Dolayısıyla Adıyaman’a, Diyarbakır’a, Hakkari’ye özgü bir fay sisteminin, tehlike hattının işletilmesi değil bu. Tam tersine orada tehlike arttı.” O uyardı.
“DEPREM YARATAN İKİ TEHLİKE VAR”
Naci Görür’ün konuşmasından satırbaşları:
“Güneydoğu’da deprem yapıcı iki tehlike var. Biri Doğu Anadolu Fayı, diğeri Bitlis-Zagros bindirme kuşağı… Yani Güneydoğu Anadolu’yu sınırlayan dağlık bölge. Arabistan’ı sınırlayan dağlık bölge. Adıyaman’dan başlayıp Hakkari’ye kadar uzanan platform.” . Aynı zamanda tektonik bir nesildir. Arap Plakası ile Doğu Anadolu ve Anadolu Plakasının sınırıdır. Bu tür levha sınır bölgeleri deprem üretir. Geçtiğimiz 6 Şubat depremlerinde Arap Levhası kuzeye doğru savruldu. Kendisi ile Avrasya Levhası arasında Doğu Anadolu oluşmuştur. “Anadolu Plakasını sıkıştırdı. Anadolu Plakasının bir miktar Batıya kaymasına neden oldu. Bu hareketleri yapan Doğu Anadolu Fayı ve Ölüdeniz Fayı’dır. Bingöl Karlıova, Kahramanmaraş’tan Hatay’a kadar olan sınırdır. aslında orayı yarattı…”
“ONLARA GERÇEKTENTEHLİKELİ”
“Dolayısıyla bu Adıyaman, Diyarbakır ve Hakkari’ye özgü bir fay sistemi veya tehlike hattının işletilmesi değildir. Tam tersine orada tehlike artmıştır. Adıyaman, Diyarbakır ve Hakkari, gelen itki oluşumu nedeniyle bir tehlikeye maruz kalmamıştır. Birinci derecede tehdit etti.Doğu Anadolu Fayı Yırtılma sonucu etkilendiler.DAF’a çok yakın Adıyaman etkilendi.Diyarbakır da etkilendi, evler yıkıldı.Bitlis, Batman,Diyarbakır,Hakkari ve Şanlıurfa, O kuşakta Şırnak, Gaziantep… DAF ile bindirme çizgisi levha sınırıyla birbirine bağlı ve onları karakterize ediyor. Dolayısıyla her zaman aktifler “Ve deprem ürettiklerinde bu bölgeyi etkiliyorlar. Demek istediğim, DAF’a çok yakın şehirler… Dolayısıyla gerçekten tehlikeliler. DAF’taki deprem, üst üste binmeyi daha tehlikeli hale getirdi.”
İSTANBUL DEPREMİ GERÇEĞİ
Beklenen İstanbul depremiyle ilgili konuşan Naci Görür, 1999’dan sonra 7 büyüklüğünde bir deprem olma ihtimalinin yüzde 47 olduğunu kaydetti. Fazla zamanın kalmadığını söyleyen Görür, depreme dayanıklı şehirlerin önemine bir kez daha dikkat çekti. Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğunu vurgulayan Görür, sık sık bahsettiği ‘depreme dayanıklı şehirleri’ tanımlayarak, “Anayasa meselesi olmalı” dedi. Görür, deprem geldiğinde en az hasarla hayatta kalan şehirlerin depreme dayanıklı şehirler olduğunu belirtti.
“ANAYASA KONUSU OLMALI”
Görür sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde depreme dayanıklı şehirlerin anayasa meselesi haline getirilmesi ve ülkenin bir anlamda iradi sisteme bakış açısını değiştirmesi gerekiyor. Yani tüm şehirlerin kendisini tehdit eden tehlikeyi bilmesi, nasıl olacağını hesaplaması gerekiyor. tehlike anında o şehre zarar verin, tehlike oluşmadan önlem alın. bu sürekli gelişen yeni bir durum. iş teknoloji ve anlayış olunca onunla birlikte ilerleyen bir konu olmalı. depremler oluyor bu topraklar milyonlarca yıl öncesinden beri var ve olmaya da devam edecek. Biz bu topraklarda kalırsak bu kadar insanımızı bir gecede yok edemeyiz. Biz zaten Japonya ve Japonya’yı birer birer depreme dayanıklı yerleşim yerleri oluşturduk. bir Meksika. “Ya İtalya’ya dönmeliyiz. Başka yolu yok. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, şehirlerin depreme dayanıklı olması için gerekli altyapıyı idari olarak oluşturmalı ve bu çalışmayı maddelerle teşvik etmelidir.”
“15 YILDA BÜTÜN TÜRKİYE’Yİ YENİLEYECEĞİZ”
Naci Görür, şehirlerin depreme dayanıklı hale getirilmesi için çalışmaların başlatılması gerektiğini söyledi. Görür, “Yarın başlarsak 15 yılda Türkiye’nin tamamını depreme dayanıklı hale getirebiliriz.” Görür, depremin bir devlet politikası olması gerektiğini belirtti.