Kürşad Zorlu, Akşener’in 26 Ağustos’ta açıklama yapacağını duyurdu: “Türk siyasetinde önemli bir başlangıç olacağını ifade etmek istiyorum”
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Güçlü, UYGUN Partisi Genel Başkanı Meral Akşener’in 26 Ağustos’ta Afyonkarahisar’da açıklama yapacağını duyurdu. Zorlu, “Burada yapılacak önemli açıklamaların Türk siyasetinde önemli bir başlangıç olacağını ifade etmek isterim.”
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, bugün parti genel merkezinde yapılan Başkanlık Divanı toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
“YARIN TBMM’DE OLACAĞIZ”
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nun yarın Akbelen gündemiyle toplanacağını hatırlatan Zorlu, “ÂLÂ Partisi olarak bu taraftaki tüm kümemize Genel Başkanımızdan davet aldık, içinde olacağız. Yarın TBMM’de. Biz bu öneriyi destekleyeceğiz. Milletimizin tartışmasının önünü açmaya çalışacağız” dedi.
Mülteci konusuna da değinen Zorlu, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da Avrupa Birliği ile ilgili açıklamaları olduğunu hatırlattı. Zorlu, “Avrupa Birliği ile bazı ilişkilerde mülteci sorununun çok değerli bir konu olduğuna ve bunu makul bir noktaya getirmeden samimi ilişkiler kurmanın çok zor olacağına inanıyoruz. En hazırlıklı taraf olduğumuza inanıyoruz. Başkanlığımız bundan sonra Tolga Akalın başkanlığında sığınmacıların ve yasa dışı yabancıların yoğun olduğu illerden başlayarak STK’larımız, belediyelerimiz ve diğer paydaş kuruluşlarımızla bir araya gelecek, çözüm önerilerini paylaşacağız. çünkü bu bütünsel bir sorun haline geldi.”
“26 AĞUSTOS’TA YAPILACAK DEĞERLİ AÇIKLAMALAR TÜRK SİYASETİNDE DEĞERLİ BİR BAŞLANGIÇ OLACAK”
Yönetim Kurulu Başkanı Meral Akşener 26 Ağustos’ta Afyon Kapalı SporSalonda vatandaşlara sesleneceğini sözlerine ekleyen Zorlu, şunları kaydetti:
“Çok merak ediyorum. Sayın Genel Başkanımız, 28 Mayıs’tan sonra seçim sonuçlarını inceleyip irdelemek, eksiklerimizi, yanlışlarımızı kendilerinden aldığımız bilgiler çerçevesinde teşkilatlarımızla birlikte ortaya koymak ve bunları düzeltmek için ciddi bir gayret sarf ettik. yakın geleceğimizi ona göre inşa edelim.İnşallah 26 Ağustos’ta Afyon’da kapanacak. spor Saat 16:00’da salondan vatandaşlarımıza hitap edecek. ve Büyük Taarruz’un 101. münasebetiyle orada bazı faaliyetler gerçekleştirmeyi planlıyoruz. bunun yanı sıra Cumhuriyetimizin 100. Yılında ÂLÂ Partisi olarak bazı faaliyetlerde bulunma kararı aldık. 26 Ağustos tarihine özellikle dikkat çekiyorum. Burada yapılacak değerli açıklamaların Türk siyasetinde değerli bir başlangıç olacağını belirtmek isterim.”
6 Şubat depreminin üzerinden 6 ay geçtiğini hatırlatan Zorlu, “Yakınlarından hala haber alamayan insanlarımızın varlığı enkaz kaldırma çalışmalarına dikkat etmemiz gerektiğini gösteriyor. İlk 72’de yaşanan aksaklıklar ve ihmaller. özellikle depremin olduğu saatler can kayıplarını arttırdı ve aldığımız tedbirlerin etkisiz kalmasına neden oldu.Telafi için daha büyük bir çabaya ihtiyaç duyuldu.Bize göre 3’e odaklanması gerektiğini düşünüyoruz. Birincisi evlerin acilen bitirilmesi.Bu konuda çalışmaların olduğunu biliyoruz ama şeffaflık anlayışı ile kamuoyuna açıklama zorunluluğu var.İkinci olarak da insanların meskenlerine dönmesi, evleri, işleri ve bölgenin sosyo-kültürel geçmişi hakkında “Psikolojisi hızla düzeliyor” diyen Zorlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu sabah bir hükümet sözcüsüne Hatay’da neden su yok diye sorulunca yerel yöneticileri suçlamaya kalktı. Peki Devlet Su İşleri ne yapıyor? Bu tür suçlamaların yapılmaması gereken günlerdeyiz. bizim insanımız susuz buna hükümet olarak sizler çözüm bulmalısınız elbirliği ile halledersiniz ama kolaylığı asla kabul etmiyoruz oysa öyle görünüyor ki televizyonlarda abartılı ilanlarla toplanan yardım paraları bile bir türlü toparlanamadı. toparlanırken, özellikle imar afları ile hükümetin plansızlığı vatandaşımızın üzerine yeni ÖTV zamlarını yükledi.Şimdi soruyoruz: Türkiye Tek Yürek kampanyasında 115 milyar TL. Ne kadar toplandı ve bu para nerede kullanıldı? ?
Bölgedeki tarım arazilerinin imara açıldığı iddialarını hatırlatan Zorlu, “Anayasamız bunu açık bir şekilde korumuştur. İllere göre dağılımı nasıldır? Bize göre sulama ve diğer tüm tarımsal deprem bölgelerinde zarar gören altyapı eksiklikleri giderilmeli veya yeniden yapılmalı.Tarım alanlarını dönüştürelim. ekonomi İstihdam ve istihdam açısından tabanlar artırılmalı ve bölgede üretim yapan insanlara sorun yaratacak önlemler alınmalıdır. Ancak bu 6 aylık süreçte Hatay dahil ne kadar arsa ve gayrimenkul el değiştirdi? Onları merak ediyoruz” dedi.
Uzmanların olası İstanbul depremiyle ilgili uyarılarını hatırlatan Zorlu, şunları kaydetti:
“Uzmanlar şu anda İstanbul’daki bağımsız birimlerin dörtte birinden fazlasının risk altında olduğunu belirtiyor. Bunlardan bazıları bazı konutlarda ağırlaştığı için olası bir yıkımın etkisi çok daha büyük olabilir. hazırlık çalışmalarını hızlandırmak için.Buradan da anlaşılmaktadır ki bizim erteleyeceğimiz veya kaybedeceğimiz bir günümüz yoktur.Vatandaşların vurgunculuğa dönüşmeyecek sadece konutlarını uygun koşullarda haklarını kaybetmeden yenilemeleri gereken bir dönemden geçiyoruz. . Kanun kanundur. Ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı. Biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak acilen Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bilgi vermeli ve bir an önce araştırma komisyonu kurulmalı, “İddianın taşınmasını istiyoruz. merkezi ve yerel yönetim tarafından müştereken yürütülür. Biz varız, buna hazırız. Bakanın Meclisi toplama olasılığından harika bir şekilde bahsettiğini de okuduk. Kimse seni geri tutmuyor. Ekim sonrasını beklemeyin. Hızlıca bu bahislerden bahsedelim.”
“ÜLKE EKONOMİSİNİ SON NOKTAYA ÇEKTİLER”
Türkiye ekonomisinin sürüklenmeye devam ettiğini ve vatandaşın alım gücünün tükenmeye devam ettiğini savunan Zorlu, “Ülkeyi yönetenler bırakın sözlerini tutmak şöyle dursun ülke ekonomisini uçurumun kenarına sürüklediler. Yaklaşık iki aydır. ekonomi yönetiminin bu sözü söylediğinden beri geçti bakın ne yer değişti dolar kurunda yüzde 32 motorine yüzde 42 zam oldu ENAG adlı şirketin hesaplamalarına göre enflasyon artışı Bu 60 günde TÜİK rakamlarına göre yüzde 21’dir” diye konuştu. “Merkez Bankası bu yıkım karşısında tahminlerini güncellemeye çalışsa da Mehmet Şimşek’in en büyük sorunu TÜİK oldu. Tıpkı emekli ve işçi gibi.”
“EN YÜKSEK ENFLASYON ÜLKEMİZDE”
“Açıkladıkları gerçek dışı rakamlarla aylardır vatandaşın cebinden çaldıkları yetmezmiş gibi şimdi de yeni bir senaryo ile günü kurtarmaya çalışıyorlar. Bu kez çalışanların alacağı zam oranı yüzde Önce beklenen, bu verildikten sonra bilinen rakamlar açıklanıyor. Vakit kazandıklarını sanıyorlar. Şimdi zam için ocak ayını bekleyin diyorlar. Vazgeçin artık” diyen Zorlu, “Bu son verilere göre en yüksek enflasyon Türkiye’de. OECD ülkelerinin ortasında maalesef ülkemizde.G7 ve G20 ülkelerinde enflasyon gerilerken ülkemizde inanılmaz bir hızla yükselmeye devam ediyor.Ülkemizde Temmuz ayında gıda enflasyonu yüzde 61 olarak hesaplandı.Oysa , Ben “Şimdi size yeni ekonomik model diyerek ne yaptıklarını göstermek istiyorum. 2021 Kasım ayında 110 liralık bir eser dünya ortalamasında 120 liraya yükselirken ülkemizde 408 liraya yükseldi.” ifadelerini kullandı.
“VATANDAŞIN GÜNDEMİ AÇLIK”
Kürsüden aldığı süt ve toz ayırıcıyı işaret eden Zorlu, “Vatandaşların gündemi bu. Her ne kadar yurtdışındaki bazı sorunları gereğinden fazla fantezi ile köpürterek vatandaşlarımızın gündemini farklı yerlere taşımak isteseler de” dedi. tabi vatandaşımızın gündemi bu açlık açlığın seviyesi maalesef burada 1 kilo süt var bahsettiğim tarihte bu 5 tl seviyesindeydi şimdi 30 tl Bize göre ülke yüzde 34 ile Macaristan.Gıda enflasyonu Avrupa Birliği ortalaması yüzde 15, Euro bölgesi ortalaması yüzde 13,7, OECD ortalaması yüzde 11, G7 ortalaması yüzde 7. Yine ülkemizdeki mezar resmini ortaya koyuyor” dedi.
Türkiye’de; Zorlu, OECD ülkeleri arasında gıda, barınma, enerji ve borçlarını ödeyememekten endişe duyanların oranının halen ilk sıralarda yer aldığına işaret ederek, “Ama burada çok ilginç bilgiler var. dar gelirli yüzde 20 aynı zamanda zengin yüzde 20 geleceğinden endişe ediyor o da geleceğinden endişe ediyor yani zengin fakir farketmeksizin ülkenin ekonomik gidişatına dair endişe her geçen gün artıyor daha iyi Çiftçinin durumu da ortada.Tarımda girdi finansmanı son 3 yılda yüzde 15’ten yüzde 150’ye çıktı.Peki bu kimin çilesini çekiyor.Tabii hangi vatandaştan, yani tüketici.” söz konusu.
“EK ARTIŞ EMEKLİ OLANLARA HEMEN AÇIKLANMALIDIR”
Zeytinyağı fiyatlarının da plansızlıktan yükseldiğini vurgulayan Zorlu, “Tedbir alınmazsa seneye zulüm artar. Olamaz ama olur mu? Nasılsa millet oy verdi. Diğeri değil. Bu. ibretlik sahne zeytinyağı fiyatına hakim olamayanların zeytinyağı için zirveye çıkmasıdır.Aylardır yaşanan trajedi budur.Buradan bir kez daha uyarıyoruz.Halkımızın sabrı kalmadı.Bırakın gitsin. Tez yok, derhal emekliye ek zam duyurulmalı ve açlık sınırının üzerine çıkarılmalı. Ayrıca emekli kademeli fiyatları da yeniden düzenlenmeli.” dedi.
“HUKUKİ FİRMA DEĞİLDİR, NEDİR?”
Ne faizin ne de döviz kurundaki artışın önüne geçilemeyeceğini vurgulayan Zorlu, “Bu olan ne oruç ne de lahana turşusu. Çünkü özel bankalar ayda yüzde 4’ün altında kredi vermiyor, hatta görüyoruz. Yüzde 5’e ulaştığını. Bu bir tür yasal tefecilik değil. Nedir? Bankalar düşük faiz oranlarıyla sonuna kadar açık. Ama onlara gerçekten ihtiyacı olanlara değil. İktidarın zihniyeti baştan zengini güçlü kılmaktır! Siyasi çıkarları için yoksulluğu yönetmek. Yoksulluk yönetimi diye bir tez yazılırsa süper tez çalışması olur.” değerlendirmesini yaptı.
Özel gereksinimli vatandaşlara hizmet veren özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin yaşadığı sıkıntılara değinen Zorlu, “Asgari ücret, KDV ve ÖTV’de yapılan düzenleme ve artışlara rağmen bu merkezlerin fiyatlarında herhangi bir artış olmadı. Bu merkezlerin kapılarını kilitlememek için kapı kapı dolaşıp, bakan bakana gidiyorsunuz. Masraflara rağmen ödeneklerinde ayarlama yapmayarak sorunlarını görmezden gelmeye devam ettiniz.” dedi.
“BU MERKEZLERİN KATSAYARA BAĞLANMASI GEREKİYOR”
Zorlu, “Bakın 2006’da net asgari ücret 380 TL iken rehabilitasyon merkezlerine ödenen bireysel eğitimin (KDV hariç) toplam bedeli 360 TL, yani asgari ücretin yüzde 94,62’si oldu. Gelinen noktada bugün gelinen nokta bu. net asgari ücret 11.402 TL, rehabilitasyon merkezlerine ödenen ücret 360 TL ve 2.421 TL yani asgari ücretin yüzde 21,23’ü.Aşağıdaki tablo bile bu segmentin sürdürülemez olduğunu açıkça gösteriyor. her türlü medya.Bu merkezler bir katsayıya bağlanmalı.Örneğin taban fiyatın yarısının bir katına bağlanabilir.Bize göre taban fiyat ile eşitlenmesi gerekir. Bu durumda bir başvuru yapılırsa bu kurumların yöneticileri kapı kapı dolaşmak yerine eğitimde kalite ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar yapabilir.”
Eğitim alanındaki sorunların ve usulsüzlüklerin bitmediğini ifade eden Zorlu, “Mevcut iktidar eğitim sistemini bir yapboza çevirdiği için toparlamak size kalmış. Tam da içinde bulunduğumuz böyle bir dönemde. depremin yaralarını sarmaya çalışırken; “Okullarımızdaki Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik uzmanlarının durumu nedir?” Gördüğümüz tablo maalesef hiç iç açıcı değil. bir ilkokul, o okulda en az 300 öğrenci olması gerektiğidir.Ortaokul ve üzeri her 150 öğrenciye 1 rehber öğretmen veya manevi danışman şartı vardır.Shake bölgesinde bir ilkokul düşünelim. 300 öğrenciden az ve dolayısıyla uzmanı yok.Yavrularımızın en çok ihtiyaç duyduğu bu yaş ve dönemde bu kabul edilebilir bir durum değil.Okulların açılmasına kısa bir süre kala Milli Eğitim Bakanlığını; ivedilikle gerekli Düzenlemeler yapılmalıdır. Gelişme çağındaki bu öğrencilere eğitim veren kurumların kuruluş koşullarından biri de en az 1 PDR uzmanının bulunması gerekliliği olmalıdır.” ifadesini kullandı.
“ÖĞRENCİLERE NASIL YARDIMCI OLACAKSINIZ?”
Öğrencilerin yurt sorununa da değinen Zorlu, “Günü kurtarma anlayışıyla yaşayan iktidarı uyarıyoruz. Yaklaşık 1.5 milyon gencimiz üniversitelere yerleştirilecek ve bu çocukların yaklaşık yarısı ihtiyaç sahibi olacak.” yurtlar.Sonra yeni bir konu ile karşı karşıya kalacağız.Hatırlarsak 6 Şubat depreminden sonra evlerine yerleşilecek.Yıkılan veya kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımız geçici olarak yurtlara yerleştirildi. Vatandaşlar kendilerine hazırlanan barınaklar şu anda bitmediği için bu yurtlarda kalmaya devam ediyor.Plan yapıldı mı?Kiraların bu kadar yüksek olduğu bir dönemde siz öğrencilerimize nasıl yardımcı olacaksınız?” söz konusu.
“AİLELER ÇOCUKLARININ İHTİYAÇLARINI HANGİ BÜTÇE İLE KARŞILAYACAK?”
Öğrenci ve ailelerin yurt sorunundan rahatsız olduklarını vurgulayan Zorlu, “Okulların açılmasına çok az bir süre kaldı. Aileler hangi bütçeyle kıyafet ve kırtasiye ihtiyaçlarını karşılayacak? Maalesef böyle bir yol bırakmadınız. bütçe insanların cebinde.” Milletin cebinden kazandığınızı geri aldınız. Bu duruma karşı seçim öncesi eğitim ek kartı çıkaracağımızın sözünü vermiştik. Teklif olarak “okul destek ödemesi” yapmanızı tavsiye ederken, üniversitede okuyan öğrencilere aylık karşılıksız bin TL katkıda bulunmalarını tavsiye ediyoruz” dedi.
Vatandaşlardan Türk Hava Yolları ile ilgili çok sayıda şikayet geldiğini sözlerine ekleyen Zorlu, “Bildiğiniz üzere geçtiğimiz haftalarda THY’nin genel kurulu yapıldı ve yönetici kadrosunun artırılmasına karar verildi. Bu yöneticilerin ödeyeceği gelir vergisinin kurum tarafından ödenmesi gerekiyor.Birçok ilimiz Türk Hava Yolları’nın yurt içi hudut seferlerinin yetersizliğinden, özellikle İstanbul, Ankara gibi merkezlere uçuş sıklığının azlığından, ayrıca çapraz geçişin kaldırılmasından şikayetçi. uçuşlar, Erzurum-Bursa gibi iç hat uçuşlarının tamamen ortadan kalkması ve 60’a yakın numaralı havalimanlarının kullanılmaması anlamına geliyor.Uçuşlar olmayacaksa neden bu kadar çok havalimanı yapıldı?” söz konusu.
Zorlu, Türk Hava Yolları ile ilgili şu soruları sordu:
“2013 yılında iç hatlarda tavan fiyat uygulamasına geçilmesinin piyasaya etkisi ne oldu? Havayollarının şikayetleri neden dikkate alınmadı? Ulaştırma Bakanlığı’nın iç hatlarda tavan fiyat uygulaması nedeniyle , THY 2022’de iç hatlarda 400 milyon dolar, 2023’te ise 600 milyon dolar kayıp olacağı doğru mu? THY’nin iç hatlardaki kaybını telafi etmek için düşük maliyetli havayollarının İstanbul Havalimanı’na uçması engelleniyor mu? direkt dış hat uçuşlarından mı?Yoğunlukla konturlara yöneldikleri doğru mu?”